3 Haziran 2011 Cuma

SALLA BAŞINI, AL MAAŞINI!

"Salla başını, al maaşını" deyişi milletimize tek parti döneminin hediyesiymiş... 20 mayıs 195o gününe ait milliyet gazetesinin başyazarı bakın ne diyor:



1 Haziran 2011 Çarşamba

YALANCI! YALANCI! SANA KİMSE İNANMAZ....

Hazreti Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin ruh ikizi ve yol arkadaşı Şems-i Tebrizi Mevlana ile olan dostluklarını çekemeyenler yüzünden Konyayı terkeder. Bunun üzerine Hz. Mevlana çok üzülür. Bir gün hazretin şehirde dalgın dalgın yürüdüğünü gören bir deli yanına yaklaşır.
"Şems-i Tebrizi yi gördüm" der ona... "Sana selam söyledi."
Hazret hemen sırtından cübbesini çıkarır ve deliye hediye eder. Ardından deli "kandırdım, kandırdım" diye hazretle eğlenmeye başlar.
Bu arada yanında bulunan talebesi sorar:
"Üstadım, o delinin yalan söylediğini bildiğiniz halde neden cüppenizi çıkarıp verdiniz?"
Mevlana cevap verir:
"Ben onun selamının yalanına cüppemi verdim. Gerçek olsaydı canımı verirdim."
....................................................................................................
Geçen aylarda bir tanıdığım İstanbul ile ilgili bir haberi paylaşmıştı. Kendisine İstanbulda yaşayan birisi olarak bunun doğru olmadığını ifade ettim. O dostum şunu söyledi. "Olsun yalan da olsa güzel..."
.....................................................................................................
Dün olup bitenler de bende aynı şeyleri çağrıştırdı. Başbakanı protesto eden bir emekli öğretmen kalp krizinden ölmüş. Bir kaç saat geçmedi ki hazırladıkları pankartlarla soluğu meydanlarda aldılar. "AKP mitinginde emekli öğretmen öldürüldü"
.....................................................................................................
Gazete okumalarımda öğrendim ki, 17 mayıs 1960 darbesinin gerekçelerinden bir tanesi de üniversite öğrencilerinin öldürülüp kıyma makinelerinde çekildiği haberleriymiş. Ama darbe sonrası topu topu beş kişiyi (ki onlarda farklı şekillerde ölen kişiler) birer şehit gibi törenle defnetmişler. Ama darbe öncesi öğrenci olaylarında parmağı olduğu düşünülen Sıddık Sami Onar kıyma olarak çekilen öğrenci cesetlerini bulamayınca bakın ne söylemiş: "Başka kayıplarımız da var. Ama belki onları hiç bulamıyacağız."



Velhasılı kelam, artık biz bu türlü dezenfarmasyonları yemiyoruz....