15 Şubat 2012 Çarşamba

İDEAL İNSAN PORTRESİ-2


Şiir - Önden Giden Atlılar - Türkçe... ile merrtt
....Onlar aynı zamanda içinde yaşadıkları topluma karşı tam bir sorumluluk örneğidirler. Bu sorumluluğu gerçekleştirmek için Allah'ın kendilerine bahşettiği her şeyi, hem de gözlerini kırpmadan feda ederler.. hiçbir şeyden korkup çekinmedikleri gibi, O'ndan gayrı hiçbir şeye de gönül kaptırmazlar.. gözlerinde ne mutluluk tutkusu ne de mutsuzluk endişesi vardır. Onlar, insanlığın ebedî mutluluğu kazanması adına gerekirse Cehennem’in alevleri içinde yanmaya bile razıdırlar. Evet, onlar, idealleri uğrunda canlarını, cânânlarını, servetlerini-sâmânlarını, çoluk çocuklarını, bugünlerini ve yarınlarını bir çırpıda feda etmesini bilir ve hakka-hakikate, kılı kırk yararcasına riayetin yanında herzaman tercihlerini yüce mefkûreleri istikametinde kullanırlar. (Yaşatma İdeali)

İDEAL İNSAN PORTRESİ


...Gelecek adına ümit kaynağımız olan bu ideal insanların birinci vasıfları imanları ve o imanlarından kaynaklanan muhabbet duygularıdır. Evet onlar, Allah'ı deli gibi sever ve bu engin sevginin kanatları altında bütün varlığa karşı derin bir alâka duyarlar. Çocukları geleceğin tomurcukları gibi okşar ve koklar.. gençlere yüksek hedefler göstererek onlara ideal insan olmalarını salıklar.. yaşlıları ise en içten bir saygı ve hürmetle onore ederler. (Yaşatma İdeali)

14 Şubat 2012 Salı

AT-(LA)-MA!

Hz. İsa (aleyhisselâm) yüksek bir yerde otururken yanına sokulan şeytan ona, "Madem ecel ve her şey kader-i ilâhî iledir; sen kendini şu yüksek yerden aşağıya at, bakalım ölmeyecek misin?" der. Şeytanın bu sözüne Hz. Mesih şu karşılığı verir: imtihan, Allah'ın hakkıdır. Cenâb-ı Hak kulunu imtihan eder ve: "Sen böyle yaparsan ben de böyle yaparım; göreyim seni, yapabilir misin?" diyebilir; ama kulun hakkı olmadığı gibi haddi ve vazifesi de değildir ki, Rabb'ine karşı tecrübevâri bir tavırla: "Ben bu işi yapayım, Sen de şunu yap; yani ben çalışayım Sen de hidayet et. Seninle şöyle bir pazarlık yapalım." desin.   (Yol Mülahazaları)

13 Şubat 2012 Pazartesi

ALKIŞLARINIZLA YAŞIYORUM(!)

Hubb-u câh, makam arzusu ve şöhret düşkünlüğü demektir ve kalbin üzerine zift çekip, ruhu felç eden kötü hasletlerdendir. Bediüzzaman Hazretleri, gönlüne böyle bir virüs bulaştırmış tali'sizlere şöyle seslenir: "Şöhret, zehirli bala benzer. Eğer o belâya düşersen 'Biz, Allah'tan geldik ve yine O'na döneceğiz'[1] de ve kurtul."  (Yol Mülahazaları)
[1] Bakara sûresi, 2/156.

HADDİ AŞMA! ÇÜNKÜ...

...Haddimizi bilme mevzuunda Cenâb-ı Hakk'ın yapmış olduğu en önemli ihtarlardan biri, "İnsan, atılan bir sudan yaratıldı."[4] âyetidir ki, buna göre o, daima kendi yaratılışına bakmalı ve asla fahre ve gurura girmemelidir. (Yol Mülahazaları)
[4] Târık sûresi, 86/6

MÜMİNCE HAREKET TARZI...

‎...her mü'minin mü'mince davranması çok önemlidir. Değilse kâfirce sıfatların mağlûbu ve dolayısıyla da onların mahkûmu olur. Başka bir ifadeyle, eğer iman, onun içinde mü'min sıfatlarının öne çıkmasına vesile olamamış ve sistemli çalışamama, vahdeti koruyamama, kendi insanına karşı hazımsız davranma, küçük meseleleri büyütme ve onlarla kavga çıkarma gibi kâfirce sıfatlardan uzaklaştıramamışsa, o kendinden beklenen fonksiyonu eda edemiyor demektir ki, bu da, böyle olumsuz şeyleri kambur gibi sırtında taşıyan bir mü'minin muvaffak olmamasını netice verir. (İdeal İnsan, Fikir Atlası)

NASIL BİR MAARİF?

Eskiden medreselerde hakaike, tahlil ve terkibe kapalı "hafız-ı Kur'ân" yetişirdi, günümüzde de okullarda, sadece "hafız-ı kimya", "hafız-ı fizik" vs. yetişmekte. Ezbercilik muhakemenin önünde, zekâ dogmalara bağlı ve dumur yaşamakta, buna karşılık şablonculuk gırla gitmekte... İşte böyle bir ortamda -Einstein ruhlu insanlar olsa bile- hiçbir zaman o ayarda dâhiler yetişmeyeceği açıktır. Çünkü zemin, böylelerinin yetişmesine müsait değildir; kalıplar önceden konmuş ve ona uygun insanlar yetiştiriliyor. Öyle ki o şablonun dışına çıkanlar asi sayılıyor. Bu itibarla, en başta bu yanlışlığın düzeltilmesi gerekmektedir. (İnsan Yetiştirme, Fikir Atlası)