12 Eylül 2014 Cuma

SÜBYANCILIK MI, GELENEK Mİ?

"Kadınlarınızdan âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onların iddet süreleri üç aydır. Henüz âdet görmeyenlerin de süreleri böyledir. Hamile olan kadınların iddetleri, çocuklarını doğurdukları vakit biter. Kim Allah’ı sayıp O’ na karşı gelmekten korunursa, Allah onun işinde bir kolaylık verir." (TALAK SURESİ/4.AYET)

PEYGAMBERİMİZ;
571 yılında doğdu.
596 yılında Hz. Hatice ile evlendi.
İkinci çocuğu Hz. Zeynep 601’de doğdu.
611 yılında ilk vahiy geldi...

Hz. Zeynep, babasına peygamberlik gelince annesi Hz. Hatice ile birlikte İslamiyet'i kabul etmişti, ama kocası Ebü'l-As ise o dönemde iman etmemiş; ancak Müslüman olan hanımı ile beraber yaşamaktan da vazgeçmemişti. Bu şekilde evlilikleri Bedir savaşına kadar devam etmiştir.
Yani Hz. Zeynep vahiy geldiğinde 10 yaşındaydı ve evliydi..

Peygamberimizin kızı Rukiyenin, efendimiz (604 yılı) 33 yaşındayken dünyaya geldiği kaydedilir. Rukiye, Ebu Leheb'in oğlu Utbe ile diğer kızı Ümmü Gülsüm de Ebu Leheb'in diğer oğlu Uteybe ile nikahlandı.

Hemen bütün güvenilir kaynaklar, Hz. Peygamber'in bu iki kızının Ebu Leheb'in oğullarıyla zifafa girmedikleri konusunda müttefiktirler. Demek ki, zifaf için  beklenen ve belirlenen bir ölçüt vardı. Yani o devirde evlenir evlenmez zifaf olunmuyordu.

Ebu Leheb ve hanımı, kendilerinin İslam'a karşı tutumlarını yeren Tebbet Suresi'nin nazil olması ve aynı zamanda Rukiye ve Ümmü Gülsüm'ün İslam'ı kabul etmeleri üzerine, oğullarını Hz. Peygamber'in kızlarından ayrılmaya zorladılar. Neticede her ikisi de ayrıldı.

O devirde erken yaşta evlendirme bugün bize ters olsa da bir gelenekti. Nedenini Kureyş'in sosyal ilişkilerinde aramak lazım!.  Evliliklerle kabileler arasında akrabalık bağları kuruluyordu. Akrabalık bağının ne kadar önemli olduğunu Haşimoğulları'nın ve özellikle Ebu Talib'in inanmamasına rağmen efendimizi nasıl koruduğuna bakarak anlayabiliriz.
Ayrıca o devirde insanların ruhsal ve fiziksel olarak ne kadar hızlı ve yavaş geliştiklerini de bilmiyoruz. 14-15 yaşlarında devlet idaresine talip olan Şehzadeler çok uzağımızda değil!...

Elbette Kur’an-ı Kerim ilk olarak o devrin insanlarına konuşacaktı. Dolayısıyla o ayette bahsedilen şey sübyancılık ya da pedofili gibi bir sapıklık değil, bize göre farklı bir evlenme geleneği hakkında o günün insanlarına yapılan ikazlardır.

Kur'an bazı şeyleri teşvik etmediği gibi, reddetmez de!.. İnsanın aklına kapı açar!.. Kölelik gibi bu konu da onlardan birisidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder